Takvimler 2011 yılının 29 Nisan gününü gösterirken bütün dünyanın gözleri Londra’ya çevrilmişti… O gün İngiltere’de tatil ilan edilmişti ama dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kişi de evlerinde ya da iş yerlerinde “kendi kendilerine izin verip” örneğine çok az rastlanan bir olaya internetten, TV ekranlarından tanıklık etmeye karar vermişti.
Aksi olması da düşünülemezdi zaten. Çünkü “40 yılda bir” gerçekleşecek bir olay yaşanıyordu. Bunu kaçırmak olmazdı.
Bütün dünyanın en çok takip edilen kraliyet ailesinin, en gözde bekar üyesi, hayatının aşkıyla evleniyordu.
Üstelik o gün koluna takıp “ölüm onları ayırıncaya kadar” birlikte olma sözü verdiği genç kız öyle soylu bir aileden gelmiyordu… Sıradan bir ailenin kızıydı.
PERİ MASALININ GERÇEĞE DÖNMÜŞ HALİ OLARAK TARİHE GEÇTİ
Aslında orada olup biten kelimenin tam anlamıyla bir peri masalının gerçeğe dönüşmüş haliydi.
İşte İngiliz kraliyet ailesinin bir numaralı veliahtı Prens William ile orta üst sınıf bir aileden gelen, hiçbir soyluluk unvanı taşımayan Catherine Elizabeth Middleton’ın milyonlarca kişinin ilgi odağı haline gelen yuvası böyle kuruldu…
William ile Kate’in düğününün bunca ilgi çekmesinin bir başka nedeni daha vardı. Ondan tam 30 yıl önce, 1981 yılında babası Charles ile annesi Diana da tıpkı böyle dünyanın TV ekranlarından izlediği bir törenle evlenmişti. Kısacası 29 Nisan 2011 günü yapılan o tören tarihe geçecek türdendi.
Zaten öyle de oldu… Düğün o dönemde çeşitli kitle iletişim araçları üzerinden izlenme rekorları kırdı.
Catherine Elizabeth Middleton, milyonların hayatına “peri masallarının prensesi’ olarak girdi.
Herkes bu, yıllarca süren en sonunda da düğüne uzanan aşkın “Onlar erdi muradına… Sonsuza kadar mutlu yaşadılar” diye sürüp gideceğini sanıyordu.
Ama hiç öyle olmadı. Özellikle 2020 yılında Prens Harry ve Meghan Markle’ın aileden ayrılığıyla başlayan olaylar zinciri, Kate ile William’ın hayatını da olumsuz etkiledi.
Yine de onlar – özellikle de sanki ailenin içine doğanlardan daha soylu görünen Kate- canla başla bozulan, sarsılan aile imajını toparlamaya çalıştı. Her şey de yolunda görünüyordu bu açıdan.
BİR ANDA HER ŞEY DEĞİŞTİ
Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümünden sonra Galler Prensi ve Galler Prensesi olarak anılan William ile Kate tahta bir adım daha yaklaşmıştı. Hatta herkes Charles’ın kısa sürede tahtı onlara bırakmasını bekliyordu.
İşte tam o sırada yani bu yılın ilk ayında beklenmedik bir fırtına çıktı Mountbatten Windsor ailesinin zaten çok da durgun olmayan denizlerinde.
Ama bu kez dalgalar her zamankinden daha büyüktü… Öyle ki aileyi alıp sürükleyecek türden.
Önce Kate’in karın bölgesinden bir operasyon geçirdiği açıklandı. Ardından da iki hafta hastanede kalıp sonra da nisan sonlarına kadar evinde dinleneceği. Daha bunun şoku atlatılmamışken Kral Charles’ın kansere yakalandığı duyuruldu.
Beklenmedik olaylar ardı ardına geldi. Ama Kral Charles, ciddi hastalığına rağmen ara sıra da olsa kamera karşısına çıkıp halka göründüğü için onunla ilgili fazla sorun çıkmadı.
NOEL KUTLAMASINDAN BERİ KATE ORTADA YOK!
Asıl sorun gözde gelini Kate Middleton idi… Galler Prensesi Catherine ne ameliyatıyla ilgili şeffaf davrandı ne de 25 Aralık 2023’ten bu yana kendisinden haber bekleyenlere bir “merhaba” dedi…
Zaten bu aileyle ilgili söylenti üretmeye ezelden beri meraklı olanlar da kelimenin tam anlamıyla “meydanı boş bulup” her tür senaryoyu dile getirmeye başladı.
Önceleri Kate’in kocasından şiddet gördüğünden kötü giden dördüncü hamileliğine, ruhsal bunalımdan estetik operasyonların olumsuz sonuçlarına kadar her şey söylendi.
Kate’ten yine ses çıkmayınca bu kez söylentiler William ile evliliğinin kötü gittiği, hatta boşanacakları iddialarına doğru kaydı.
O İSİM YİNE ORTAYA ÇIKTI
Çünkü zaten bu konuda ortada yıllardır konuşulan bir konu ve bir isim vardı. William’ın karısı üçüncü bebekleri Louis’ye hamileyken yasak ilişki yaşadığı ileri sürülen Rose Hanbury!
Belki de Kate kısa bir video ya da bir tek kare fotoğraf paylaşsaydı, kendisinden haber bekleyenlere mesaj gönderseydi bütün bunlar olmayacaktı. Ama sadece o değil bütün aile hastalık ve ameliyat konusunda sessizliğini korudu.
Sonra Kate “Yapmasa daha iyiydi” dedirten bir adım attı Galler Prensesi.
Geçen pazar İngiltere’de kutlanan Anneler Günü nedeniyle üç çocuğu George, Charlotte ve Louis ile çekilen bir pozunu resmi Instagram sayfasından paylaştı. Bu pozu dünyanın önde gelen haber ajansları da servis etti.
Ama ilk heyecan geçtikten sonra olay beklenmedik bir noktaya yönlendi. Haber ajansları sık yapmadıkları bir şeyi yaptı ve görseli yayından çekti.
ARTIK KRALİYET AİLESİ KUZEY KORE İLE AYNI SINIFTA
Sunulan gerekçe ise fotoğrafın üzerinde aşırı “oynama” yapılmış olmasıydı. Yani fotoğraf aşırı şekilde rötuşlanmıştı.
Üstelik William’ın çektiği ileri sürülen fotoğrafın orijinalini de ortaya çıkarmamakta direndi Kensington Sarayı.
Bunun ardından da Kate yine sosyal medyadan “fotoğraf üzerinde aşırı rötuş yaptığı için özür dileyen” bir açıklama paylaştı. Kısaca özetlemek gerekirse olay daha da berbat ve içinden çıkılmaz bir hale geldi.
Dünyanın önde gelen haber ajanslarından AFP’nin global direktörü çıkıp bundan böyle İngiliz kraliyet ailesinin kaynağı olduğu fotoğrafların “güvenilmez” olarak görüleceğini ilan etti.
Hatta onlardan gelen fotoğrafların tıpkı Kuzey Kore gibi sert bir diktatörlükle yönetilen ülkelerden gelenlerle aynı sınıfta değerlendirileceğini söyledi.
‘KATEGATE’ OLARAK TARİHE GEÇTİ
Bütün bunların ardından da Kate’in ya da belki de onun adına başkasının paylaştığı o fotoğraf bir skandala dönüştü.
Tabii ki Kate’in ifadeleriyle sosyal medyada paylaşıldığı ardından da yine adıyla özür mesajı yayınlandığı için bu skandalın yaratıcısı olarak da Galler Prensesi Kate tarihe geçti.
Kısaca söyleyelim, yıllardır “masal prensesi” olarak anılan Kate Middleton daha ülkenin tahtına çıkamadan “Skandallar kraliçesi” oldu.
Bu yaşananların ardından da Kate Middleton’ın iki buçuk aydır ortada görünmemesiyle ilgili iddialar da “zincirinden boşanmış gibi” arttı, bambaşka yönlere gitti.
Bunların bazıları bazı magazin sitelerinde bile yer aldı. Onları okuyup hayal gücünü besleyenler de bire bin katarak dudak uçuklatan iddialarda bulundu.
Bütün bunlar aslında konunun meraklılarını çok da şaşırtmadı desek yanlış olmaz. Çünkü bir açıdan bakıldığında hiçbiri “bu kadarı da olmaz” denilecek türde değil. Birçok ünlü ailenin geçmişinde olup biten olaylar.
İster misiniz özellikle Kate’in yarattığı o fotoğraf skandalından yani İngilizce konuşulan ülkelerde artık “Kategate” olarak anılan o Anneler Günü pozu fiyaskosundan sonra daha yüksek sesle ortaya atılan o iddialara göz atmayı?
“WILLIAM, SEVGİLİSİNİ HAMİLE BIRAKTI” İDDASI SINIRLARI AŞTI
Öncelikle şunu söyleyelim ki artık pek az kişi Kate’in gerçekten bir ameliyat geçirdiğine inanıyor. Bütün söylentiler William ile Kate’in evliliğinde ciddi bir sorun olduğu noktasında birleşiyor.
Bunlardan birine göre William’ın gerçekten de aile dostu ve babasının yakın çalışma arkadaşı Marki David Cholmondoley’in karısı Rose Hanbury ile bir ilişkisi var.
Üstelik eski bir model olan Rose bu ilişkiden hamile kaldı. Kocasıyla evliliğinde ikiz erkek çocukları ve bir de kızı olan Rose da William’dan hamile kaldığı bebeğini doğurmaya karar verdi.
Aslında ilişki konusunda haberdar olan Kate de sonunda dayanamadı ve bir versiyona göre ruh sağlığını yitirdi, sinir krizi geçirip tedavi görmek zorunda kaldı.
İkinci versiyona göre ise Kate sinir krizi geçirmekle kalmadı boşanmaya kalkıştı.
Üçüncü ve son versiyona göre bütün bu olayların üzerine Kate, koskoca İngiliz kraliyet ailesine kendisinin onlar için ne kadar önemli olduğunu göstermeye karar verdi. Görevlerinden geri adım attı ve insan içine çıkmamaya bu şekilde aileyi “dize getirmeye” kalkıştı.
Kulağa nasıl geliyor?
‘KATE’İN İNTİHAR EDEN DAMATLA İLİŞKİSİ VARDI’ İDDİASI
Kate’in uzun süre ortada görünmemesiyle ilgili ‘insanın yüzüne tokat gibi çarpan’ bir başka senaryo daha var. Bu da kısa süre önce kendi canına kıyan ailenin damadıyla ilgili.
Kraliçe 2. Elizabeth’in kuzeninin kızı olan Lady Gabriella Windsor’ın 45 yaşındaki kocası Thomas Kingston, geçen ayın sonlarında hayata veda etti.
Önceleri gizli tutulsa da başarılı bir finansçı olan Kingston’ın intihar ettiği ortaya çıktı.
Herkes nedenini merak ederken hem sosyal medyada hem de bazı magazin sitelerinde bu konuyla ilgili dudak uçuklatan teoriler ortaya çıkmaya başladı.
Buna göre Kate ile Thomas’ın gizli bir ilişkisi vardı. Bu ortaya çıkınca Kingston da intihar etti. Hatta polisiye olaylara meraklı olanlar onu William’ın öldürttüğünü olaya intihar süsü verildiğini bile ileri sürüyor.
Görüldüğü gibi Kate ortaya çıkmadığı sürece bu yokluğun nedeni hakkındaki iddialar da yön değiştirip belki de ailenin “keşke bunu yapmasaydık” dediği bir çehreye büründü.
AİLENİN AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR
Aile demişken… Kendilerini bir “şirket” olarak tanımlayan İngiliz kraliyet ailesi ise bütün bu olup bitenlerle ilgili tek kelime etmiyor.
Sadece Kate ile ilgili kimsenin tatmin olmadığı birkaç açıklama geldi bugüne kadar. Bunlara yeni bir halka da önceki gün eklendi.
Harper’s Bazaar dergisine konuşan Galler çiftine yakın bir kaynak, Kate ile William’ın haklarında ortaya atılan bütün bu söylentilere aldırmadan hayatlarını sürdürdüğünü belirtti.
Ona göre William her zamanki gibi görevlerini yerine getiriyor. Kate de birkaç kez evinden çıkıp bazı görüşmelere ve doktor kontrollerine gitti.
Aynı kaynağa göre bütün bu olup bitenler Kate’i biraz gerdi. Ama yine de basında ve sosyal medyada hakkında söylenenleri fazla ciddiye almamaya çalışıyor.
‘HER ANNE GİBİ ÇOCUKLARI GÜZEL GÖRÜNSÜN İSTEDİ’
Söz konusu kaynak, skandal yaratan Anneler Günü paylaşımı hakkında da Kate’in bütün anneler gibi hem kendisinin hem de çocuklarının güzel görünmesini istediği için o poz üzerinde bazı rötuşlar yaptığını ileri sürdü.
Ayrıca bu kaynağa göre Kate ile William başta olmak üzere bütün aile haklarında bitip tükenmeden ortaya atılan iddiaları komik buluyor ve hiçbirini ciddiye almıyor.
Ona göre Kate Paskaya’ya kadar dinlenip daha önce açıklandığı gibi günü geldiğinde yine eskisi gibi görevinin başında olacak.
KAFA KARIŞTIRAN YENİ İDDİA
Bu gayet soğukkanlı bir iddia. Ama yine magazin basınında dolanan başka bir iddia var.
Ona göre de Kate’in böylesine ciddi bir ameliyat geçireceğinden ve şu anda nerede olduğundan en yakın ve kıdemli çalışanlarının bile haberi yok.. Onlar bile patronlarının nerede olduğu konusunda bilgi sahibi değil.
Özetlemek gerekirse Kensington Sarayı, çıkıp şeffaf ve herkesi tatmin edecek bir açıklama yapana kadar ya da Kate bir kez olsun ‘kanlı- canlı’ görünene kadar bu türden dedikodular bitecek gibi görünmüyor.
Bu arada bir hatırlatma… Bu kayboluşun ilk dönemlerinde Kate’in komaya girdiği hatta öldüğü bile söylenmişti.
KATE MIDDLETON NEREDE?
Birçok kişiye göre bu yaşananlar bir “kriz” ve aile bu krizi iyi yönetemedi. Ama durumun neden bu hale geldiği, İngiliz kraliyet ailesinin bütün bu uçuk iddiaları ortadan kaldırmak için neden en ufak ve tatmin edici hiç değişse yarı şeffaf bir açıklama yapmadığı da merak konusu.
Görünüşe göre dünyanın dört bir yanındaki hayranları “Kate Middleton nerede?” diye sormayı sürdürecek.
Kate gerçekten eskisi gibi görevlerine dönse bile o süreçte neler olduğu kafalarda hep büyük bir soru işareti olarak kalacak.